Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 003185800225

cavus simarmaya baslamisti

Finaller bitmis, ben de yine Avrupa yoluna dusmustum. Cebimde fazla para olmadigi icin, Edirneye kadar gidip, orda Kapikuleden itibaren otostop yapacaktim. Yanimda icinde uc bes parca esyamin oldugu bir omuz cantasi, Avrupadaki arkadaslar icin temin ettigim bir kitaplardan olusan iki kitap kartonu, ve bir de saz vardi. Aslinda kendim hic bir muzik aletini calamam, ama bir arkadasin israri uzerine, ona goturmek uzere Dut agacindan cok guzel bir saz bulmustum. Sazi da gozum gibi sakladigim icin, her yerde surekli elimde idi. Edirneden minibusle Kapikuleye gectim, orda yaya bolumunden cikis yapip, Bulgar gumrugunun az oncesine kampi kurdum. Bir kac saat, gelene gecene hareket cektiysem de, kimi ya tum dolu geciyordu, ya da arabalarinda yer olsa bile beni almak istemiyordu. Nihayet, bir sari Mercedes icinde iki genc, bir kadin, bir erkek, ikisi de Alman, biraz ilerimde durdu. Hemen yanlarina gittim. Bodrumdan, tatilden geliyorlarmis. Gittikleri yere kadar beni de almalarini rica ettim. Pasaportumu ve esyalarimi gormek istediler. Sakinca yok zaten, gosterdim. Hele elimde kilifi icindeki sazi gorunce, beni de muzisyen sanip, tamam dediler. Ben de atladim arabaya. Hem de dedim, isterseniz su kadar para veririm, ya da yol masraflarini yari yariya ustlenirim, isterseniz siz yorulunca arabayi kullanabilirim. Tamam dediler. Yola ciktik. Kiz arkaya gecip uyumak istedigini soyledigi icin, ben on tarafa oturmustum. O arada benim de uykum geldi, ve koltugu yatirip uzandim. Ne de olsa bir gece onceden beri uyumamistim. Bir ara sicaktan, uyanir gibi oldum. Yuzustu yatiyordum ve arkada yatan kizin, uzerindeki hafif yazlik elbisesi dizlerinin ustune, muhtesem kalcalarina kadar siyrilmisti. Gozlerimi oralardan alamiyordum. Uyurken asagiya sarkmis olan kolumu yavasca kaldirdim, ve o guzelim bacaklari, muhtesem topuklarindan, ayak bileklerinden itibaren yavasca oksamaya basladim. Basladim ne kelime… Daha oksamaya baslamadan once, tesadufmus gibi yoklamak amaciyla sag elimi parmaklarim ters yonde olmak uzere degdirdim bacaklarina. Resmen elimi cereyan carpti. Oylesine bir acaip duygu. Bu arada oglan arabayi suruyor, kiz arkada yatiyor, ben de on koltukta yatiyorum. Dayanamadim, yavastan yavastan kizin acilan bacaklarini oksamaya basladim. Hatta daha da ileri gidip, eteginin altinda kalan hazinelerini kesfe ciktim. O da ya uykulu, ya numaradan uykulu, hafifce gerinip, ustuste olan bacaklarini biraz daha yan donup acti. Ellerim simdi biraz daha yukarilara kadar uzanabiliyordu. Yattigim yerde uyuyor numarasi yapmama imkan kalmamisti artik. Bir ara elim iki bacak arasinda hapis oldu. Kiz aslinda uyuyor ya hesapta, ve ben de uyuyorum ya hesapta. Yavas yavas parmaklarimin ufacik oksamalari sayesinde, o muhtesem kasli bacaklar gevsedi de kurtardim elimi, ve uyanmaya karar verdim. Guya yeni uyaniyormus gibi dogruldum, Oglandan guzelce ozur diledim. Gecen gece uyumadigim icin, simdi uyuyakaldim dedim. Oglan da ben de uyumadim dedi. Bodrumdan beri uyumamis. Kizla degiserek araba kullaniyorlarmis. Ben de, hic merak etme sen dedim. Ben de kullanirim, yorulursan soyle, iste ehliyet. Bakti gozucuyla, tamam dedi, no problem. Bu arada Sofyayi gecmistik. Aksam olmak uzereydi. Kiz da uyandi artik guya. Yugoslavyaya girdik. Bir muddet sonra alaca karanlik bastirdi. Nise gelmeden once, daglarin arasindaki bir bolgede Turklerin surekli takildigi bir restoran vardir, orada durduk, guzelce bir yemek yedik. Yemekten sonra oglan, ben dedi uyuyacagim, cok yorgunum, sakin beni uyandirmayin, ve arabanin arka koltuguna gecti. Direksiyona kiz gecti. Ileride bir yerde benzin aldik, kiz tam surecekti ki, uzanip dudaklarina yapistim. Beni itti, ve bu oglenki yaptiklarini farketmedim sanma dedi fisildayarak, hic utanmiyor musun? Ne yaptim ki dedim. Sen bilmiyor musun sanki, tutup ben uyurken bacaklarimi oksadin, ustelik canimi yaktin, ona uyandim dedi. Anladim ki, o elektrik akimindan bahsediyor. Aciklamaya calistim, aslinda benim de ondan cok etkilendigimi, ve o carpmanin asil kaynaginin kendisi oldugunu! Bu arada vitesi takip yeniden hareket etti. Ben de cekildim koseme. Hava da iyice kararmisti. Belgrada dogru gidiyorduk. Arkada oglan uyuyordu. Dayanamadim, elimi kizin bacaklarina atmaya basladim. Uzerindeki hafif giyecekten dolayi, onlari alt edip, ciplak bacaklarina ulasmam zor olmuyordu. Biraz sonra bir park yerine girip, ben artik kullanamayacagim, uyumak istiyorum, senin yerine gecebilir miyim dedi. Tamam dedim, hic arabadan cikmadan, onu kucagimdan asirtarak, bu arada sikimi de kalcalarina surterek yerimi ona verdim, ben direksiyon tarafina gectim. O koltugu yatirip uzandi. Ben daha arabayi calistirsam mi calistirmasam mi diye dusunurken, elini atip, eteginin altindan bacaklarini kasir gibi yapmaya basladi. Bir yandan da tam uyuma pozundaydi. Dikiz aynasindan bi baktim, oglan olu gibi yatiyor. Ben de bir yandan koltugu yarim yatirip, uyuma pozu alsam falan derken, bir baktim hatun etegini nerdeyse kalcalarina kadar siyirmis. Gecenin o muhtesem goruntusunde, disarida ay isigi, hatun ay gibi parliyor. Elimi attim bacaklarina hafiften. Ses cikarmadi. Anladim ki ya uyuyor, ya da tavsan uykusunda. Sag elimi biraz daha cesaretlendirip yukarilara kadar cikarmaya basladim. Olacak sey miydi su yaptigim? Hatunda don yoktu. Bacaklarinin arasindaki tatli kivrimlarinin ortasini bulup oksamaya basladim. Yuzune bakiyordum, uyuyor gibiydi. Uyuyan bir hatunu sikmek gururuma dokunurdu. Ama, o bacaklarin arasindaki o sicacik firin gibi yuva aklimi basimdan aliyordu. Tekrar dikiz aynasindan baktim. Oglan hala olu gibi uyuyordu. Yavasca dudaklarina egildim hatunun. Operken, onun da hafif, kacamak opuslerime cevap verdigini hissettim. Birden dogruldu, ne yapiyorsun sen dedi. Seni opuyorum dedim. Sacmalama dedi, beni neden opuyorsun? Sen istedigin icin diye fisildadim. Istemiyorsan, simdi calistirir arabayi, taaa Avusturya sinirina kadar durmadan surerim. Bu arada o her ne kadar agziyla itiraz etse de, elleriyle beni oksuyordu. Yeniden yumuldum dudaklarina. Sag elim kafasinin altinda, sol elim, bir aminda, bir yukarlarda memelerinde, dudaklarimdan kendini kurtardigi bir anda burda olmaz diye mirildanabildi. Tamam yavri, nerde olsun dedim. Komm dedi, disari ciktik. Uc bes adim atmadan bir tarlanin dibine coktuk. Dur dedim, arabaya gidip benim emektar deri ceketi getirdim. Yere serdim. Ondan sonra gun boyunca defalarca yalamak istedigim vucudu bastan asagi yalamaya basladim. Teni hala Bodrum denizinin, Bodrum gunesinin etkisi olsa gerek, biraz tuzlu gibiydi. Bacaklarindan baslayip, kalcalarina kadar geldim. O dolgun kalcalari artik yalamaktan ote isirir olmustum. Hele ortalara, yani amina gelince cilgin gibi bagirmaya basladi. Aminin dudaklari sulanmis, irilesmis, yumusacik olmustu. Deliler gibi yaliyordum, dilimi sokuyordum. Bizirini isiriyordum. Cigliklarini kesmek icin, elimi atip agzini kapatmak istedim, elimi agzina alip emmeye basladi. Bir yandan da hafif hafif isiriyordu parmaklarimi. Ben artik memelerine gelmistim. Irice, dolgun memelerinin uclarini once bulamadim. Sonra bir kac dil darbesiyle dirildiler, agzima gelir oldular. Altimda yilan gibi kivraniyord2u. Bu arada elini atmis, pantolonumu cozmus, bizim cavusu disari cikarp oksamaya baslamisti. Uzun zamandir boyle yakin ilgi gormekten yoksun kalmis olan cavus simarmaya baslamisti. Beni uzerinden itip yatirdi, uzerimden egilip cavusu agzina almaya basladi. Mimhhh dedi. Ne zaman yikadin bunu dedi, tertemiz. Deminki restoranin tuvaletinde dedim. Yalamaya, kafasina dil atip emmeye devam etti. Artik kendimi zaptedemez hale gelmistim. Bir kac dil daha atsa, gum diye patlayabilirdim. Oysa benim hedefim baskaydi. O sicacik yuvaya daldirmadan patlamak istemiyordum. En sonunda agzindan cekip aldigim cavusu hafifce yan donup, bacaklarinin arasina daldigim gibi, o sicacik yuvasina gomdum. Bacaklarini omuzuma atmis, ben sokarken onun da cigliklari birbirine karismisti. Muthis bir patlamayla bosaldim. O zaten en az uc dort kere bosalmisti. Yeniden arabaya donerken, bacaklari titriyordu. Arabaya donduk, ben calistirip gaza bastim. O da once biraz muhabbet ettiyse de sonra dalip gitti. Sabaha karsi, Avusturyadan az once isemek icin durdum. O da uyanmisti. Bir baktim ki, ben iserken o da cikmis, beni seyrediyor. Once utandim biraz, ama sonra bir baktim ki, o da karsimda egilip eteklerini toplayip guzelce isedi. Bu sahneyi gorur gormez, benim canim hemen yine sikismek istedi. Yanina gidip durdum, isemesi bitince elinden tutup kaldirdim. Sikimi gomlegimin ucuyla sildim. Dememe kalmadi, yapisti sikime. Ondan sonra calilarin arkasina gittik. Onumde domaldi ve etegini kaldirip sirtina atti. Yavasca ardindan yanasip, kafami altina sokup kalcalarini optum. Sonra arka tarafindan yanasip sikimi sanki amina sokacakmis gibi yapip birden gotune dayadim. Sokmaya calistikca bar bar bagiriyordu. Seni sikayet edecem, otostopcu diye aciyip aldik, sen bana boyle yapamazsin diye… Ama ben dinleyecek halde degildim. Son bir gayretle soktum kokune kadar. Elimi atip alttan memelerini kavradim. Bu arada boynunu, ensesini opup isirmaya baslamistim. Boynunu saga sola atiyor, kalcalarini kacirmaya calisiyordu. Birakmadim. Biraz sonra, iniltileri zevk iniltilerine donustu. Ben soktukca kalcalarini ritmik bir sekilde kivirmaya basladi. Artik biraksam, kendi kalca figurleri ile sokup cikaracakti nerdeyse. Bir kac kez daha pompaladim, ve patladim icinde. Sonra uzerine yigildim. Altimda inliyordu. Uzerinden hafif yan uzanip, dudaklarini bulup opmeye basladim. Once cevap vermek istemez gibiydi, sonra sevkle opusmeye basladi. Icinden cikardim ve yan donduk, bir zaman oylece yan yana yatip opustuk. Nasil, dedim, hosuna gitmedi mi. Eh biraz dedi. Ama sen ben istemeden yaptin. Buna kizdim dedi. Olsun dedim. Ende gut, alles gut. Simdi sen de bana istedigini yap. Bak ben itiraz eder miyim? Arabaya donduk, ben gaza bastim. Sabah olunca coktan Almanyaya girmistik. Almanya sinir kapisinda oglan yine direksiyonu aldi. Vakit artik ogle uzerine gelmisti, once kizin Munih yakinlarindaki evine gittik, orada kizin babasi bize birer bira ikram etti. Sonra oglan beni Munih Garina birakti, hem de geceleyin arabasini o kadar muddet kullandigim ve gecikmeden geldigimiz icin tesekkur etti. Benimse onumde daha trenle gidecek bir suru yol vardi!

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 003185800225