Universite Yurdunda 1
(Okumaya başlamadan bir hatırlatma: Hikayede doğrudan seksle ilgili olan kısımlar oldukça azdır. O nedenle bu türden hoşlanmayanlar için sıkıcı olabilir)
Liseyi bitirene kadar çok çalışkan dersleri de çok iyi olan bir öğrenciydim. Yakışıklı sayılabilecek biriydim ama zayıf ve güçsüz olduğum için okulda hep itilip kakılan biriydim. Tabii hem bir yıl erken okula başladığımdan hem de ikokulu üç yılda bitirebildiğimden sınıfın da hep en küçük yaşlısı ben oluyordum. Bu ezilme hali bir defa yerleşti mi bunu değiştirmek de kolay olmuyor. Erkekler tarafından itilip kakılınca kızlar da bir süre sonra senden hoşlanmaz olurlar. Bu nedenle mi neden bilmiyorum ergenliğe girdikten sonra ben de erkeklerden hoşlanmaya başlamıştım.
Kendimi tatmin etmeyi öğrendikten sonra da hep erkekleri düşünerek çekmeye başlamıştım. Beden dersinde giyinip soyunurken bazen erkekler aletlerini gösteriyorlardı şaka olsun diye hepsininki benimkinden büyüktü bu da benim kendimden utanmama yol açıyordu. Lise sona geldiğimde artık sınıfta nerdeyse cinsel deneyim yaşamayan tek ben kalmıştım. Seks yapmayı istediğim erkekler oluyordu ama çok utangaç ve çekingen biri olduğum için bunu belli bile edemiyordum. Seks ihtiyacımı artık evde bulduğum ve penise benzeyen üstü cilalı tahtadan tokmak gibi bir şeyi arkama sokarak gidermeye çalışıyordum.
Çalışkanlığım sayesinde başka bir şehirde burslu olarak iyi bir üniversiteyi kazanabilmiştim. Şehir dışında kampüsü olan ve kendine ait lüks yurtları olan çok güzel bir okuldu. Puanım çok yüksek olduğu için bana okulun içindeki yurtlardan iki kişilik odalardan da vermişlerdi. Odaya yerleştim. Henüz oda arkadaşım gelmemişti. Yan odadakilerden öğrendiğime göre; Adı Celalmiş ve üçüncü sınıfa gidiyormuş. Ben sınıfımdakilerden 3 yaş küçük olduğuma göre benden 6 yaş büyüktü. Onun biraz deli dolu olduğunu da söylemişlerdi. Genelde oda arkadaşlarıyla pek geçinemezmiş.
Şansıma ben de onun yanına düşmüştüm. Okulun ikinci günü sabah ben uyurken kapı gürültüyle açıldı. Gelen oydu yani Celal. Sen de kimsin, dedi. Yeni kayıt oldum, dedim. Bana sormadan odama çaylak verdiler demek, dedi. Gelmemden pek hoşlanmışa benzemiyordu. Kalktım istersen idareye başvurup başka yere geçmeyi isteyebilirim kusura bakma, dedim. Yatakta oturuyordum gelip başıma vurdu ve gülerek yok lan saçmalama şaka yapıyorum nasıl olsa birini vericeklerdi, dedi. Sanırım burdaki yaşamım da pek farklı olmayacaktı daha ilk arkadaş olabileceğim kişi benle dalga geçmiş ve el şakasına başlamıştı.
Celal eşyalarını bırakıp çıktı. Ben de derse gittim. Akşam döndüğümde odada yoktu. Ben ders çalışıyordum, Celal yine kapıyı vurmadan paldır küldür odaya girdi. Naaber lan çaylak, dedi. Benim adım Can, dedim. Adımı bile sormamıştı. Odalarımızda banyo da vardı. Soyunmaya başladı, sanırım yıkanıcaktı. Zaten yakışıklı 1,90 boylarında biriydi ama bokseriyle kalınca enfes ötesi bir vucudu olduğunu görmüş ve hayran kalmıştım. Basketçilerin vucutlarına benziyordu, hiç kıl yoktu ve zayıftı, uzun kıvırcık sarı saçları vardı. Yani tam benim beğendiğim tiplere benziyordu. Gözümü alamıyordum. Durumu farkettim ve hemen yere bakmaya başladım. Ben böyle yapınca o da uyandı tabii, ne o lan vucudumu beğendin heralde, dedi. Ben dersime döndüm.
İlk bir ay geçmişti bile. Ben Celale resmen aşık olmuştum. O da bana küçük kardeşi gibi davranıyor ve benden durmadan birşeyler istiyordu ben ne dese yapıyordum. Akşam otururken canı birşey çekse bana söylüyor ben de gidip alıyordum mesela, bunun gibi şeyler. Bu durumdan o da memnundu tabii. O nedenle iyi geçiniyorduk. Bana artık daha iyi davranıyordu. O da benimgibi filmleri çok seviyor ve iyi anlıyordu. Filmlerle ilgili sohbetler ediyorduk süperdi benim için hayat. Bayılıyordum onunla birlikte geçen zamana ve kendimi kaptırıp biraz fazla konuşunca, kızıyordu bana, bir de el şakası yaptıüı zamanlarda çok bozuluyordum canımı yakıyordu. Ama beş dakka sonra acısı geçmese de kızgınlığım geçiyordu ☺.
Bir gün akşam odada ders çalışıyorduk, bir kitap lazım oldu Celale ve ben de kütüphaneye gidip aldım getirdim. Verirken ilk defa teşekkür etti bana çok sevinmiştim ağzım kulaklarımdaydı ki, ulan hıyar ne desem yapıyorsun, hayırdır, dedi. Allah kahretsin ne diyeceğimi şaşırmıştım, ve çok bozulmuştum.
Ben de ne olucaksa olsun deyip, sana aşığım da ondan dedim. Birden ayağa kalktı ve elinin tersiyle bana vurdu, yere düştüm. Ben ibne miyim lan bana aşıkmış, diye bağırmaya başladı. Sanırım giderek daha da çok sinirleniyordu, dayak yememek için hemen kalkıp kaçtım odadan. Epey dolaştım kampüste ağlamaktan kendimi alamıyordum. Hem rezil olmuştum hem dayak yemiştim. Yan odadakiler filan duymamıştır inşallah diye dua ediyordum, birçok şey için aslında. Gururum yerin dibinin de dibindeydi. Kütüphaneye gittim düşünüyordum ama ne yapacağımı bulamıyordum. Saat gece 11 e geliyordu. Neyse ki kütüphane sabaha kadar açıktı. Ama tabii uyumana izin vermiyorlardı. O nedenle odaya bir şekilde dönmek zorundaydım.
Celale mesaj atmak geldi aklıma, çok özür dilerim. yarın gidip ne yapıp edip odamı değiştirtirim söz. lütfen bu gece dönmeme izin ver. hiç konuşmam sadece uyurum sabah da çıkar giderim, lütfen lütfen lütfen yazdım. Cevap vermiyordu. Ama tabii hayır cevabı gelmesinden iyiydi en azından kızgınlığı geçmişti anlaşılan. Tam bir saat sonra cevap yazdı gelebilirsin yazıyordu mesajda hepsi bu. Korkarak odaya döndüm. Bilgisayarda film izliyordu. Hemen banyoya gidip üstümü değiştirdim ve eşofmanlarımı giydim. Ben hep orda giyinip soyunurdum utandığım için oysa Celal iç çamaşırını bile odada değiştirirdi. Ben o zamanlarda meraktan çatlamakla beraber bakmazdım ilk günkü gibi bir şok durumu olmasın diye.
Ona hiç bakmadan yatağa girdim. Vurduğu yer yanıyordu. O kadar ağır vurmuştu kidı kafamın içi de ağrıyordu. Ama bütün bunlara rağmen sanki damarıma uyuşturucu verilmiş gibi uyumuşum ve çok derin bir uyku. Sabah kıcıma bir tekmeyle uyandım. Celal, kalk hadi geç kalıyorsun, dedi. Beni düşünüp uyandırmasına mı sevinmeliydim, yoksa vurmasına mı üzülmeliydim bilemiyorum. Kalktım hemen ama sarhoş gibiydim o kadar derin uyumuştum ki. Bir şey sorabilir miyim, dedim. Cevap vermedi ama bana bakıyordu sanırım bu çabucak söyle demekti. Odayı değiştirmem gerekiyor mu birşey demedin de, dedim. İstesen de değiştiremezsin, geçerli ve idarece kabul edilebilir bi neden söylemek lazım, ne diycez ? dedi. Yani kalabilir miyim burda, dedim. Mecburen dedi. Kızgın mısın bana hala dedim, cevap vermedi ve gitti. Neyse buna da şükür.
Akşam dersler bitince kütüphaneye gittim artık orda çalışıcaktım. Benden bu kadar nefret ettiğine ve odayı da değiştiremediğime göre fazla gözüne gözükmemem daha iyi olur diye düşünmüştüm. Gece 9 gibi mesaj geldi. Nerdesin diye soruyodu. Kütüphanedeyim, diye cvp yazdım. Nie, dedi. Seni rahatsız etmemek için, dedim. Gel, dedi. Hemen gittim, tabi şaşkındım. Odaya girdiğimde film izliyordu, eskiden beraber izlerdik. Ben ayakta bekliyordum ne diycek acaba diye. Canım cola istedi, dedi. Yani git al diyordu. Uçtum hemen çok mutluydum bana kızgınlığı geçmişti anlaşılan. Döndüğümde, gel beraber izleyelim dedi, hemen sandalyemi çektim yanına. Bu eskiye dönmemiz demekti. Harika mutluydum.
Film bittiğinde bana döndü ve yakışıklı ve hoş birisisin neden ibne oldun dedi. Haydaa baştan başlıyorduk. Ne cevap vericektim. Aslında aklımdan geçen sen de çok yakışıklı ve aşırı derecede hoşsun ama neden bu kadar salaksın demek geçiyordu. Söylesem heralde ağzımı burnumu dağıtırdı. Düşünüyordum ve benim elimde değildi, diyebildim bir tek. Yani ibne olduğunu kabul ediyorsun, dedi. Sen de odun olduğunu kabul etsen keşke, demedim tabii ☺. Evet, dedim. İnternetten porno açtı. Seyrederken bana eliyle aşağıyı işaret etti, geç o zaman em, dedi. Rüyalarımda gördüğüm şeydi istediği ama öyle bir şekilde söylüyordu ki yerin dibine sokuyordu insanı. Ama tabii bunu ona belli etmedim, masanın altına girdim ve aletini çıkardım.
Nefes nefeseydim heyecandan. İşin garibi o da heyecanlıydı. Bokserini sıyırdığımda daha kalkmamış ama enfes aleti karşımdaydı. Elime aldığımda şişmeye başlamıştı. Yıllardır yapmayı istediğim bir şeyi hem de aşık olduğum birine yapıcaktım. Ağzıma aldım acayip sesler çıkarıyordu Celal. Sanırım şaşrtıcı ama ikimizin de ilkiydi. Onun o kadar alaycılıkları filan belki de bu güne kadar kimseyle ilişki yaşamamasındandır diye düşündüm. Biraz sonra aleti kemik gibi olmuştu. Sanırım 15-16 cm kalınca çok tatlı bir aleti vardı. Dibine kadar aldığımda ohhh diyordu istemeden sanki ☺.